21 Aralık 2010 Salı

Çarpışma



Kuyuların duvarlarını çürük tırnaklarıyla tırmayalanlar,diplerden sesleri gelip uykudan uyandıranlar.Beslenir onlar senden ,kendilerini besleyecek mecalleri yok.Aynaya bakacak güçleri yok.Yine aynalara küfredecekler.Kör,sağır,duymazlar.Ateş gördümü arkasına kancalarını atıp beslenenler.Kokuları acı acı,buruk buruk...Hep istiyorlar sev istiyorlar,beğen istiyorlar...Sevmeni senin iyiliğin için değil kokuşmuşlukları için istiyorlar ve sen bir direk daha dikiyorsun oraya.Sevmeyeceksin böylesine pis şeyleri.

Sana bir renk vereceğim ama hiçkimseye ait olmayacak.Öyle bir renk olacak ki notalara dokunacak kolları,nabzından daha içten ,daha çok yokluğuna ait olarak titreşecek.Pervaneler uçucacak etrafında etrafında ölmek üzere.

26 Ekim 2010 Salı

?

Bilinç mi?


Geceleri kafayı kaldırıp Ay'a ve yıldızlara bak.Öylesine dev bir evrende içinde bulunduğumuz galaksiyi ve yıldız bulutunu düşün,küçük evine gülümse şimdi ve sana yutturulan onca saçmalığa tekrar dönüp bak asılda su yüzünde ucuz yalanlar.

Kendini değiştirip,dönüştürmek yerine değişmemek için çırpınan bilinçler,doğmamak için direnen bir cenini anımsatıyor.Karanlığı da kabul edebilsen aydınlık gibi,ya da aydınlığı karanlık gibi.Ayrımın karanlık ya da aydınlık değil sadece gerçekler olduğunu anlaman ne kadar uzun sürebilir...Ortada sadece basit gerçekler var.
Halin düşük,halin içler acısı halin boğazına dolanan doğum kordonu.