20 Ekim 2012 Cumartesi

572

Seni bu kadar zorlayan nedir,savrulmaktan korkmanı sağlayan.Eninde sonunda savrulacaksın ve etlerin çürüyecek,herşeyi bu kadar büyütmeye ve karşısında korkak bir budala gibi titremeye olan bu bağlılığın sahiden kötü bir boyutta dostum.Üzüntülerin için birilerini suçlamayı bırakıp korkak budalalığına ve yukarı arsızca bakan gözlerine bir an önce yönlensen iyi edersin.Garip ikilemlerdesin,saçmalıyorsun.Ne doğana tutunabiliyorsun ne de aklına.Sıkıca kavrayabildiğin hiçbir yanın yok.Titreyen parmaklarının zihnine ördüğün duvarlara çarptığını görebiliyorum.Hangisini uygulamaya koysan daha çok batırmaktan başka birşey yapamıyorsun.Bu yüzden kendini sürekli eksik hissediyorsun.Kendini uykularında bile bırakmayan bir türe aitsin sen,yanan evlerinden çıplak çıkan türünü yargılayansın,fakat yanan evden kendisini çırılçıplak kıçında şişeyle dışarı atansın.Anlayabiliyor musun ?Tüm yanlışlar keskin birşekilde ortada.Ellerine bulaşan,ayaklarına yapışan pisliğin nereden geldiğini arıyorsan sana kendi zihnini işaret ediyorum.Milyonlarca el sana kendini gösteriyor ama görmek istemiyorsun.Bunlardan haz alan sapık sensin.Çok imrendiğin doğanın ve yıldızların tutumu seninkine hiç benzemiyor.

2811

Uzayı izlemek nefes aldırıyor.Yada kendi dünyanı karalayıp boyayabilmek,sakatlanmış bütün düşüncelerini yazıp etrafa saçmak,kafanı güzel yapıp zevk almaya bakacağın anlar,sadece müzik dinleyip odanın tavanına baktığın anlar, bunların hepsi bir tecavüzü andırıyor. Kimin ne kadar iyi,dürüst,zeki,komik olabildiğini gösterdiği sahneler çok sıkıcı.Eeh biraz sessiz olun artık lütfen müzik dinliyorum demek istiyorum.

27 Haziran 2012 Çarşamba

1006

Kaybedilen onca insana,hevese,ideallere ve atılan tüm çığlıklara,tekmelere ve içinden bile konuşmadığın sessizliğin bastırdığı saatlere,mikrafonlardan çıkan tüm cümlelerin ve sirenlerin bile yok olduğu uzay boşluğuna karışıp emilen yüzlerce kahkahana,takılan tüm onur madalyalarına ve defalarca tutulduğun taşlara rağmen orda durup kendisini hatırlatan bir umutsuzluk.Sonu süprizli,adaletli ve mantıklı biten romanlar,filmler,resimler,hayatlar -ölümden sonraki yaşam onurlu bir yaşamın ödüllendirilmesi; kafanın alıştığı bu şeylerin gerçekler olmadığını insanlığın hayatın gerçekliği karşısında çırpınışlarının eserleri olduğunu bilen şey.Gerçeklerin ve özgürlüğün kovalanacak birşey değil içinde zaten orada duran  birşey olduğunu anlamadılar.Mantıklı bir son yok,umut yok.

28 Ocak 2012 Cumartesi

28.01

Hadi bana birşeyler anlat ve ben kendimi tatmin edeyim.Anlattığın herşey karşısında sana reçete yazacağım ve kendimi özel hissetmeye devam edeceğim bizzat senin yaşadığın ve savaştığın anılarının üzerine.Evet hemde bütün bunlarda hiçbir katkım olmadan.Gözlerimi kapatamıyorum ben kendi geçmişimle katlanamıyorum beslenmem lazım arada seninkilerle dostunum çünkü.Neden hiç ipucu yok sana ait ? Mutluluğunu yada mutsuzluğunu bilgini istemiyorum bana sadece tatmin olabilceğim birşey ver yeter.Kendime dayanamıyorum bırak seninle tatmin olayım.Önce dişlerimle etini yiyeceğim sonra bunu yediğim için bana teşekkür ediceksin çünkü kendi ağırlığını aynı benim gibi kaldıramadığını düşünüyorum kendimden başkasının bakış açısına sahip olamıyorum ben bu kadarım.

Geçmiş en yakınını bile ilgilendirmez işin iç yüzünde.Yine makyaj yapıp yedirin en bencil isteklerinizi.En yakınlarımızın acılarına üzülerek girmeyiz yatağa onlardan sadece tatmin olur insanlar.

13 Aralık 2011 Salı

14.12.11

Zihin bazen tehlikeli şekilde işlemeye başlar kendisinden başka hiç bir düşünceyi kabul etmez ve geri kalan ne varsa ezmek ister.İşte bu zekadır ve benim inandığım şeydir ; ve içten içe sizinde.Çünkü en saklı güdü budur bana sorarsanız.